Müzeler Haftası

17.08.2017 2833

Her yıl Mayıs ayının 18'i ile 24'ü arasındaki hafta "MÜZELER HAFTASI" olarak kutlanır ve değerlendirilir.

Amaç: Öğrencilere, yurdumuzun kültür ve tabiat varlıklarının tanıtılması, milli değerlerimiz olan kültür varlıklarımızın korunması,onarılması ve saklanması ile,gelecek kuşaklara aktarılması için yapılan ve yapılması gerekli çalışmaları anlatmak, müzelerimizi tanıtarak onların milli kültür ve tarih bilgilerini zeginleştirmek ve bu değerleri benimseyerek sahip çıkmalarını sağlamaktır.

Türkiye'de Müzecilik

Müze, tabiat olaylarını ve insan emeğini en iyi temsil eden örnekleri koruyan ve bu örnekleri insan bilgisinin gelişmesi yolunda kullanan bir kurumdur.

Yurdumuzda müzeler, Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü'ne bağlıdır. Çeşitli kent ve köylerimizdeki müzeler, müze müdürleri veya müze memurları tarafından yönetilir.

Tükiye'de müzecilik XIX. yüzyılın ortalarında başlar. Daha önce bu konuda çalışma yapılmadığından birçok tarihi eserlerimiz yabancı ülkelere kaçırılmış veya kaybolmuştur.

1846 yılında Sultan Abdulmecit'in Tophaneci Amire Müşiri Damat Ahmet Fethi Paşa tarafından eski silahlar İstanbul'da Ayasofya Cami'nin arkasındaki Ayairini Kilisesi'nde toplanmasıyla ilk müze binası meydana gelmiştir. Ancak burası ziyaretçilere açık değildi.

Kazılardan çıkarılan eserleri toplayarak bir müze kurulması fikri Tanzimat Devri'nde Sadrazam Ali Paşa zamanında ortaya atıldı. İlk defa Müzei Hümayunadında bir müze kuruldu. Bu müze Ayairini Kilisesi'nin devamı ve geliştirilmiş şekliydi. Buradaki Arkeolojik eserler, Çinili köşk'e taşındı. Böylece askeri müze ile Arkeoloji müzesi birbirinden ayrılmış oldu. Aradan uzunca bir zaman geçtikten sonra Osman Hamdi Bey, yeni bir Asar-ı Atika nizamnamesi hazırladı. Bu nizamnamenin uygulanmaya başlanması ile Anadolu'nun her köşesindeki eski eserler İstanbul'a gönderilmeye başlandı. Yeni Arkeoloji araştırmaları sonunda elde edilen eserler müzeyi zenginleştirdi.

Eserler Çiniliköşk'e sığmayınca yeni ek binalar yapıldı. Sanayii Nefise Mektebi bazı değişikliklerle müze haline getirildi. Mezopotamya, Mısır, Hitit eserleri buraya nakledildi. Şark eserleri Müzesi kuruldu. Bu çalışmalar gittikçe hızlandı, eserlerin İstanbul'a getirilmesi, korunması ve gösterilmesinde çıkan zorluklar yüzünden, buluntuların çıkarıldığı yerde de değerlendirilmesi yoluna gidildi. Böylece yurdumuzun çeşitli yerlerinde müzeler kurulmaya başlandı.

Cumhuriyet'in ilanından sonra Türk müzeciliğinde yeni bir dönem başladı. Anadolu'nun tarihi şehirlerinde yeni müzeler açıldı. Tarihi anıtlardan bazıları müze durumuna getirildi. Bugün Türkiye'de ziyarete açık 87 müze vardır. Bu müzelerin 47'si müdürlük, 40'ı memurluk olarak yönetilmektedir.

Türkiye'deki müzeler şu bölümlere ayrılır:

1. Arkeoloji Müzeleri: Bu müzeler, Türk Arkeoloji zenginliklerini içine alır. Kazılardan çıkan buluntuları değerlendirir. Ankara, İstanbul, İzmir, Konya, Antalya Arkeoloji müzeleri gibi. Bu müzeler devirlere göre de adlandırılır. Ankara Hitit Müzesi, Konya Klasik Eserler Müzesi gibi. Bazı Arkeoloji müzelerinde Etnografya bölümleri de vardır. Afyon, Manisa müzeleri gibi.

2 . Tarih ve Sanat Müzeleri: Bu müzelerde daha çok Türk tarihi ve sanatıyla ligili eserler bulunur. İstanbul'daki Topkâpı Sarayı, Türk ve İslâm Eserleri, Resim ve Heykel müzeleri gibi.

3. Müze Anıtları: Buralarda gerek tarih, gerek mimari yönüyle değerleri bulunan anıtlardan bazıları müze olarak ziyarete açılmıştır. Bunlar arasında Ayasofya ve buna bağlı olarak Kariye vardır. Konya'da Mevlana Müzesi bir müze-anıt olmakla birlikte, geniş teşhir salonlarıyla da bir tarih, sanat ve etnografya müzesidir. Ankara'da Anıtkabir, Çanakkale'de Şehitler Anıtı, mimari bütünlükleri içinde müze-anıt sayılabilir. Bazı tarihi evler de müze olarak ziyarete açılmıştır. Bursa'daki Murat Evi, Diyarbakır'daki Ziya Gökalp Evi, İstanbul'daki Tevfik Fikret'in Aşıyan-ı, Birgi, deki Çakırağa Konağı gibi.

4. Etnografya Müzeleri: Bu müzeler halkın maddi kültürü ve sanatına ait belge ve eşyaları derleyen, teşhir eden ve aralarında bilimsel ilişkiler kuran müzelerdir. Ankara, Konya, Bergama, Tire Etnografya müzeleri gibi.

5. Devrim Müzeleri: Türk Kurtuluş Savaşı ve Devrimleriyle ilgili tarihi yapılar veya Atatürk ile doğrudan doğruya ilgili evlere, kendi bütünlüğü içinde birer fonksiyon (kendine ait tabii eylemi) verilerek ziyarete açılan müzelerdir. Ankara'da ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi, Mudanya'da Mütareke Evi, Konya'da Atatürk Evi, Akşehirde Garp Cephesi Karargahı gibi.

Bunlar dışında Askeri Müze, Deniz Müzesi, Sağlık Müzesi, Tabiat tarihi Müzesi, PTT Müzesi, Belediye ve şehir müzeleri vardır. İstanbul'da açılan ilk müzik müzesi de Dede Efendi Müzesidir.