Güven-Özgüven

Güven-Özgüven

07.10.2021 162

Güven ve özgüvenin temelleri doğduğumuz andan itibaren atılır. Bundandır ki psikologlar da çocukluğa inerek sorunlara çözüm arar. Çocuklukta ne yaşanılıyorsa erişkinlikte de onların etkileri ile yaşama devam edilir. Sorunlu ve güven kırıklıkları ile dolu bir çocukluk geçirmiş bir kişi ileriki yaşlarında da kimseye güvenemeyecek duruma gelebilir hatta kendisine bile... Bu durumda da kendine olan güvensizlik olan özgüven eksikliği devreye girer. Kişinin kendine güvenmemesi, kendini yetersiz bulması da özgüven eksikliğinden kaynaklanır.

Özgüven eksikliği de çocukluk çağında anne babanın tutumu ve daha sonrasında çevre faktörünün etkisiyle bireyin yaşamış olduğu hayatı boyunca onu etkileyecek olan bir çeşit travmadır.

Anne baba çocuğuna 'yapabilirsin, başarabilirsin' gibi sihirli sözcükler yerine çocuğunu aşağılayacak 'yapamazsın, beceremezsin, anlamazsın, başaramazsın" gibi kelimeler kullanırlarsa çocukta yetersizlik duygusu ve güven kırıklığı oluşur. Kendisine bir görev verildiği zaman, "ben zaten yapamam" diyerek bir kenara çekilir. İşte özgüven eksikliğinin temeli böyle ortamlarda atılır. Halbuki aile 'yapabilirsin' diyerek çocuğu teşvik etse ve her zaman, her durumda yanında olsa, çocuk olmaz denilenleri dahi oldurabilir.

Eğitim ve gelişim ailede başlar. Okulda ve sosyal çevrede devam eder. Temel sağlamsa yapının yıkılması da zor olur. Özgüvenli yetişen çocuk hayatı boyunca çok büyük bir ihtimalle öyle devam edecektir. Okul arkadaşları veya çevresi onu aşağılamaya, küçük düşürmeye çalışsa dahi bunlardan etkilenmeyecek veya çok az etkilenecektir. Tersi durumda ise çocuk içine kapanık duruma gelebilir.